KALEM SURESİ
وقال قتادة:
{حرد} /25/: جد في
أنفسهم.
Katade şöyle demiştir: حرد Hard (Kalem 25) kelimesi
bahçe sahibi kardeşlerin içlerinde taşıdıkları kararlılığı ifade eder.
وقال ابن
عباس:
{يتخافتون} /23/:
ينتجون السرار
والكلام
الخفي.
{لضالون} /26/:
أضللنا مكان جنتنا.
İbn Abbas şöyle demiştir: يتخافتون Yetehafetun (Kalem 23)
"sırrı ve gizli sözü fısıldaşıyorlardı" anlamına gelir. Yine İbn
Abbas şöyle demiştir: لضالون ledallun (Kalem 26) "Bahçemizin yerini kaybettik,"
anlamına gelir.
وقال غيره:
{كالصريم} /20/:
كالصبح انصرم
من الليل، والليل
انصرم من
النهار، وهو
أيضا: كل رملة
انصرمت من
معظم الرمل،
والصريم أيضا
المصروم، مثل:
قتيل ومقتول.
Diğer bir müfessir ise şöyle demiştir: كالصريم
Ke's-sarim (Kalem 20) "Geceden ayrılmış sabah ve gündüzden ayrılmış gece
gibi" anlamına gelir. Yine aynı şekilde kum yığınından ayrılan her kuma
sarım denir. قتيل
Katil kelimesinin مقتول maktul için kullanılmasında olduğu gibi, صريم
sarim kelimesi de مصروم masrum anlamında kullanılır.
AÇIKLAMA : Nun hakkında meşhur olan görüşe göre, bu harfin hükmü
hurufu mukatta'a ile başlayan sure başlarının hükmü ile aynıdır Ferra kesin bir
dille bunu ifade etmiştir. Nun harfi ile "balığın" kastedildiği de
söylenmiştir. Bu yorum, Taberanı'nin İbn Abbas'tan rivayet ettiği şu mertCı'
hadiste geçmektedir: "Allah Teolo ilk önce kalemi ve balığı yarattı.
Kaleme; 'Yaz!' diye emretti, o da; 'Ne yazayım?' diye sordu. Bunun üzerine
Allah Teolo 'Kıyamete kadar meydana gelecek her şeyi yaz!' dedi." Daha
sonra Hz. Nebi .......nun ve'l-kalemi ayetini okuyup "Nun, balık; kalem
ise bildiğimiz kalemdir," dedi. ........Hard kelimesi bir konuda
yapılabilecek olanın en iyisini yapmayı ve büyük çaba göstermeyi ifade eder.
Abdurrezzak İbn Hemmam, Ma'mer kanalıyla Katade'nin şöyle
söylediğini rivayet etmiştir: Kalem suresinde bahsi geçen bahçe yaşlı bir adama
aitti. Bu adam bir yıllık yiyeceğini ayırdıktan sonra geri kalan mahsulünü
sadaka olarak dağıtırdı. Oğulları ise onun sadaka vermesine karşı çıkarlardı.
Babaları vefat edince oğullar sabah vakti hasat için bahçelerine doğru yola
çıktılar ve birbirlerine "Bugün hiçbir fakir bahçenize girmesin!"
dediler. Yoksulları engelleme kararlılığı içinde ilerlediler.
باب: {عتل بعد
ذلك زنيم} /13/.
1. "KATI, BİR DE SOYSUZ OLANA,"(Kalem 10-13) AYETİNİN
TEFSİRİ
حدثنا محمود:
حدثنا عبيد
الله بن موسى،
عن إسرائيل،
عن أبي حصين،
عن مجاهد، عن
ابن عباس رضي
الله عنهما:
{عتل
بعد ذلك زنيم}.
قال: رجل من
قريش، له زنمة
مثل زنمة
الشاة.
[-4917-] İbn Abbas'ın "Katı, bir de soysuz olana" ayeti hakkında
şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Bu ayet ile Kureyş kabilesinden olan ve kulağında koyunların
kulağındaki fazlalığa benzer bir fazlalık bulunan bir adam kastedilmiştir.
حدثنا أبو
نعيم: حدثنا
سفيان، عن
معبد بن خالد
قال: سمعت
حارثة بن وهب
الخزاعي قال:
سمعت النبي
صلى الله عليه
وسلم يقول:
(ألا
أخبركم بأهل
الجنة؟ كل
ضعيف متضعف،
لو أقسم على
الله لأبره.
ألا أخبركم
بأهل النار:
كل عتل، جواظ،
مستكبر).
[-4918-] Harise İbn Vehb el-Huzaı'nin şöyle söylediği rivayet edilmiştir:
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu işittim:
Beni iyi dinleyin! Size Cennet ehlinin haberini vereyim. Zayıf ve
mütevazi her bir insan Allah'a yemin etse, Allah Teala onu yemininde haklı
çıkartır. İyi dinleyin! Size Cehennem ehlinin haberini veriyorum.
Cehennemlikler, kaba, çalımlı yürüyen, şişman ve büyüklük taslayan herkestir.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Bu ayetin kimin hakkında indiği konusunda farklı görüşler
vardır:
a) Bu ayet Velld İbn Mugıre hakkında inmiştir. Yahya İbn Sellam
"Tefsır"inde bu görüşü dile getirmiştir.
b) Bu ayet Esved İbn AbdiyegCıs hakkında inmiştir. Bu görüşü
Süneyd İbn Oavlid "Tefsir"inde nakletmiştir.
c) Bu ayet Ahnes İbn Şüreyk hakkında inmiştir. Bunu SüheyIi,
Kuteybi'den nakletmiştir.
Son iki görüşü Taberi de nakletmiş ve şöyle demiştir: "Bu
ayet Ahnes hakkında inmiştir. Bir grup bu ayetin Esved hakkında indiğini
söylemiştir ki, bu doğru değildir."
İsmaili rivayetinde .........müteda'if kelimesi
...........mustaz'af şeklinde nakledilmiştir. Buna göre hadisin anlamı şu
şekilde olur: Zayıf olan ve insanlar tarafından zayıf görülüp horlanan her bir
insan Allah'a yemin etse, Allah Teala onu yemininde haklı çıkartır.
Zayıf kimseden maksat, tevazusundan dolayı nefsi zayıf olan kişi
ile dünyadaki güçsüz durumda olan kişidir. Mustazaf ise insanlar arasında bir
yeri olmaması hasebiyle hor görülen kimsedir.
Ferra .......utull kelimesini şu şekilde açıklamıştır:
"Husumeti çok olan" demektir. Bu 'kelime "öğüt karşısında katı
olan kimse" şeklinde de açıklanmıştır. Ebu Ubeyde ise bu kelimeyi şu şekilde
izah etmiştir: "Her şeyin katısına" denir. Burada 'kafir' anlamında
kullanılmıştır. Abdurrezzak İbn Hemmam Ma'mer kanalıyla Hasan-ı Basri'nin bu
kelimeyi "çirkin işlere bulaşan günahkar" şeklinde açıkladığını
nakletmiştir.
باب: {يوم
يكشف عن ساق} /42/.
2- "O GÜN BALDIR AÇILIR"(Kalem 42) AYETİNİN TEFSİRİ
حدثنا آدم:
حدثنا الليث،
عن خالد بن
يزيد، عن سعيد
بن أبي هلال،
عن زيد بن
أسلم، عن عطاء
بن يسار، عن
أبي سعيد رضي
الله
عنه قال: سمعت
النبي صلى
الله عليه
وسلم يقول:
(يكشف
ربنا عن ساقه،
فيسجد له كل مؤمن
ومؤمنة،
ويبقى كل من
كان يسجد في
الدنيا رياء
وسمعة، فيذهب
ليسجد، فيعود
ظهره طبقا واحدا).
[-4919-] Ebu Saıd'in şöyle dediği rivayet edilmiştir: Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu işittim:
Allah Teala sakını açar. Bütün inanan kadınlar ve erkekler hemen
O'nun için secdeye kapanırlar. Dünyada gösteriş ve nam için secde edenler ise
secde edemezler. Secde etmeye yeltenirler ancak bellerini bir türlü eğemezler.